tirer

I

v t

1 tendre çekmek

◊

tirer ses manches — kollarını çekmek

2 rabattre kapamak

◊

tirer la porte — kapıyı çekmek

3 traîner ardından çekmek

◊

voiture qui tire une caravane — bir karavanı çeken araba

4 çizmek

◊

tirer un trait — çizgi çekmek

5 basmak

◊

tirer un livre à mille exemplaires — bir kitabı bin tane basmak

6 avec une arme ateş etmek

◊

tirer un coup de feu — bir el ateş etmek

7 un ballon topu göndermek

8 hors d'un endroit çıkarmak

◊

tirer un mouchoir de sa poche — cebinden bir mendil çıkarmak

9 d'une situation almak, çıkarmak

◊

tirer qqn du sommeil — birini uykusundan uyandırmak

10 sağlamak

◊

tirer profit de qqch — bir şeyden çıkar sağlamak

◊

tirer parti d'une situation — bir durumdan yararlanmak

11 ders almak

◊

tirer une leçon d'une expérience — bir deneyimden ders almak

◊

tirer une conclusion — sonuç çıkarmak

12 dans un jeu de hasard rasgele çekmek

◊

tirer qqch au sort — piyango çekmek

◊

tirer le bon / mauvais numéro — kazanan, kazanmayan numarayı çekmek

II

v i

1 tendre çekmek, asılmak

◊

tirer sur une corde — ipe asılmak

2 avec une arme ateş etmek

◊

tirer sur qqn — birine ateş etmek

3 un ballon topu hedefe göndermek

◊

tirer dans les buts — kaleye şut çekmek

4 tirer à sa fin son bulmak

5 aspirer çekiş

◊

une cheminée qui tire bien — çekişi iyi bir baca